Bizler insanız ve çok değerliyiz....Sağlığınızın kıymetini bilin...

18 Kasım 2011

Beyin Sağlığı ve Alzheimer Hastalığı..



Beyin Sağlığı ve Alzheimer Hastalığı
Bir arkadaşımdan gelen ve benim de biyolog olarak mantıklı bulduğum, fakat tek bir sebebe  bağlamanın yanlış olduğunu düşündüğüm Alzheimer Hastalığı ile ilgili hayati bir yazıyı sizlere paylaşıyorum. Sabırla okumanızı ve hayat tarzımız üzerinde birazcık düşünmenizi tavsiye ederim.
Selam, sevgi ve muhabbetle..
        .
Prof. Dr. Turan GÜVEN
Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi
Biyoloji ABD Öğretim Üyesi

BEYİN SAĞLIĞI İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?

Anneannem 84 yaşında vefat etmeden yaklaşık 2 sene önce çevresinden kopmaya başlamıştı... Son günlerinde ise beni dahi zor tanıyabiliyordu. Teşhis konamamıştı o zaman... Şeker hastalığına bağlanmıştı olay! Ancak aradan bir kaç yıl geçip "Alzheimer" keşif edilince, semptomları yazılınca, anlamıştım ki rahmetlinin vefat sebebi de buydu!

Altmışına merdiven dayamış bir yaşlı olarak düne baktığımda.. Biz çocukken, evde bakır kaplarda pişerdi yemekler.. Arada bir kapı önünden geçen "kalaycı"lar, bakır kapları kalaylardı. Yemekler de bu kalaylanmış kaplarda pişerdi.
Sonra birden alüminyum furyası çıktı!. Herkes bakır kaplarını satıp evi alüminyum kaplarla doldurmaya başladı... Büyük kolaylıktı. Hafifti, ucuzdu, kalaylanma derdi yoktu!. Yıllar yılı alüminyum kaplarda pişmiş yemeklerle beslendi beyinlerimiz! . Derken çelik kaplar, teflon tencereler çıktı yakın yıllarda...

Ve atıldı ortaya bir yeni keşif! "Alzheimer", yani ALÜMİNYUM hastalığı! Bu hastalığa yakalananların  beyin hücrelerinde normalin 4 katına kadar alüminyum fazlalığı tespit oldu 1989 da... Özellikle, beynin hafızayla alakalı hippocampus bölgesindeki hücrelerde bu birikim çok fazla olarak bulundu.
İnsanların farkında olmadan gıda ve diğer yollarla aldıkları  fazla alüminyum beyni iflasa sürüklüyordu. İsimleri, yerleri, kişileri hatırlamaz hâle getiriyordu "ALZHEİMER" hastalığı. Ve bunda, kullanılan alüminyum kapların etkisi çok büyük!

Yapılan araştırmalara göre, normal kapta pişen domatesteki alüminyum oranı, alüminyum kapta piştiğinde yüzde yüze yakın artıyordu. Şimdi alüminyum tencereler kullanılmıyor pek ama tehlike geçti mi?  Bu defa en  başta alüminyum "kutu"larda saklanan, içilen konserve ve meşrubat türü gıdalar çıktı karşımıza!

Bunların yanı sıra vücuda alınan bazı ilaçlara da dikkat edilmeli sanırım! Mesela stresli toplumlar sürekli mide yanmalarına karşı antiasit almaya başladılar. Ki alınan antiasit hap veya şurupların pek çoğunda yoğun miktarda  alüminyum hydroxid ve alüminyum tuzları bulunmakta! Yanı sıra ishal kesici (antidiarrheal) haplar dahi alüminyumlu maddeler ihtiva etmekte. Bir kısım ağrı kesici aspirinler, kepek olmasını önleyici bazı  şampuanlar, bazı deodorantlar, hep beynimizin belası alüminyumu ihtiva  etmekte...

Bilmem  alüminyumlu nesnelerden uzak durmamız gerektiğini yeterince anlatabildim mi?.
Yanı sıra kesinlikle LIGHT ve DIET yazan yenecek ve içeceklerden uzak durmak gerekiyor...
Rafine beyaz şeker, beyni "turn-OFF" yapan (çalışmasını durduran) madde olarak adlandırılıyor bunu sakın unutmayın,çünkü bizler insanız ve çok kıymetliyiz...

2 yorum:

  1. Çok yararlı bir bilgi bu. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  2. Alzheimer hakkında çok şey duydum ama beyin hücrelerindeki alüminyum fazlalığıyla ilgili olduğunu bilmiyordum, sevgili Tufan... Nelerden kaynaklandığını bilerek buna göre dikkatli olmak çok önemli. Neyse ki alüminyum kaplar artık kullanılmıyor ama çoçukluğumda annem hep bu kapları kullanırdı, herkes gibi! Epeyce aldık desene!.. Bugün için de zaman zaman antiasit kullanıyorum, bir de beyaz şeker tabii. Bunları azaltmalı. Light ürünleri hiç kullanmadım doğrusu. Hazır gıdalardan da uzak durmak lazım. İşimiz kolay değil ama gayret etmek gerek...
    Bu site sağlıklı yaşamla ilgili. Tam bana göre yani. Böyle şeyleri öğrenmeyi seviyorum çünkü. Uygulamaya da çalışıyorum, elimden geldiğince tabii...
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil